Son dakika… Bakan Kurum duyurdu: İstanbul’a kiralık konut müjdesi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’da İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin haziran ayı olağan toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Kurum, İstanbul ile ilgili 2 müjdeyi açıkladı. İstanbul’da TOKİ’nin kiralık sosyal konut projesinin başlatılacağını duyuran Bakan Kurum, “İstanbul’da kiralık konut yapacağız. Anadolu ve Avrupa yakasında kiralık konut yapmak suretiyle hem kentsel dönüşüme katkı sunmuş hem de İstanbul’daki gayrimenkuldeki kira artışlarını aşağı çekip dengeleyeceğiz” dedi.
Bakan Kurum, İstanbul sanayisinin de Anadolu’ya taşınması için yine TOKİ ve Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile yeni bir projenin hayata geçirileceğini açıkladı: İstanbul Sanayi Odamızla, inşaatını TOKİ Başkanlığımızın yapacağı, süreçlerini de Kentsel Dönüşüm Başkanlığımızın yürüteceği ‘sanayide dönüşüm projesini’ gerçekleştireceğiz. Bu anlamda sektörel talepleri değerlendirmek suretiyle Anadolu’ya sanayimizin taşınmasını sağlayacağız. Taşınmak isteyen tesislerimize TOKİ’yle inşa desteği, yer tahsisinde Hazine mülkiyetindeki arsaları vererek kiralık ya da satın alma opsiyonlu bir projeyi gerçekleştireceğiz. Bu da İstanbul’un sanayisinin dönüşümü adına çok önemli, çok kıymetli. Ben şimdiden bu dönüşümün İstanbul’a hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
DEPOZİTO YÖNETİM SİSTEMİ İLE HEDEF, YILDA 520 MİLYON AVROLUK KAZANÇ
İstanbul sanayisinin yeşil dönüşümde öncü olması gerektiğini ifade eden Bakan Kurum, Sıfır Atık Hareketi’nin sanayide de yaygınlaştırılmasının önemine vurgu yaptı. Depozito Yönetim Sistemi’nin Türkiye geneline yayılmasıyla yıllık 520 milyon avroluk bir kazancın elde edileceğine dikkat çekerek sanayiye ham madde katkısı sağlayacağının altını çizdi.
“İKLİM KANUNU İLE ÜRETİMİMİZİ DÜNYAYLA UYUMLU HALE GETİRECEĞİZ”
2026 yılında devreye girecek “Avrupa Yeşil Mutabakatı” çerçevesinde Türkiye’nin sanayicisini koruyup yönlendirecek çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Bakan Kurum, İklim Kanunu ile bu sürecin çerçevesinin çizileceğini vurguladı: Yine sanayicimizin sıkça sorduğu Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi ve Ulusal Yeşil Taksonomi Yönetmeliği başta olmak üzere birçok mevzuatın yürürlüğe girmesi de kritik öneme sahip olan İklim Kanunumuz da Meclis Genel Kurul gündemine tekraren geldi. Şunun altını da kalın çizgilerle çizmek gerekirse hiçbir ülkenin tesiri altında kalmadan daha özgür bir araştırma geliştirme ortamı sağlamış olacağız. Bir taraftan kanunlarımızı ve üretimimizi dünyayla uyumlu hale getireceğiz, diğer taraftan ülkemizin kalkınmasına halel getirmeyecek bir anlayışta ilerleyeceğiz.
“MEMLEKETİMİZİ HER TÜRLÜ ÇEVRE FELAKETİNDEN KORUYACAĞIZ”
Bu kanun çerçevesinde en temelde şunu söyleyebilirim, sanayide en güçlü şekilde üretimimizi ortaya koyacağız. Hep birlikte memleketimizi, her türlü çevre felaketinden ve iklim krizinin getirdiği olumsuz etkilerden hep birlikte koruyacağız. Bu çerçevede 2053 Net Sıfır Emisyon hedefini hep birlikte gerçekleştireceğiz. Bu yöndeki tüm desteğimizi verdik ve kanunumuzun da Meclis’ten geçmesini bekliyoruz. Kanun geçer geçmez de sanayi odamızın da beklediği talep ettiği iş adamlarımızın dört gözle beklediği gerek Emisyon Ticaret Sistemi Yönetmeliğimizi gerekse Yeşil Taksonomi Yönetmeliğimizi yürürlüğe koyacağız ve bu çerçevede üretimlerimizi Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde gerçekleştirmiş olacağız.
“TESİSLERİMİZİ KONVANSİYONEL TÜM SAVAŞLARA HAZIR HALE GETİRMELİYİZ”
Bakan Kurum, Orta Doğu’da artan gerilime dikkat çekerek Türk sanayisinin de her türlü riske hazırlıklı olması gerektiğine işaret etti: Böylesi dönemlerde ülkelerin verdiği refleksler kritik önemdedir. Üretimde sanayide çarkların durmaması, stratejik tesislerimizi savaşlarda dahi koruyabileceğimiz bir altyapıya kavuşmamız elzemdir. Artık bir zorunluluktur. İşte sınırlarımızda yaşanan İran, İsrail füze savaşlarında da gördük ki; ülkelerin birbirlerine dair ilk hedefleri daima stratejik üretim alanları, stratejik tesisler. Yani bir ülkenin önce ayakta kalabileceği unsurlar yok ediliyor. Bu nedenle biz de sanayi ve üretimde alanlarımızı, tesislerimizi konvansiyonel tüm savaşlara karşı savaş şartlarına karşı hazır hale getirmek mecburiyetindeyiz. Bu bir zorunluluk oldu. Ve yer yerinden oynasa da Türkiye’nin üretim zincirini, tedarik zincirini kimsenin engelleyemeyeceği, kimsenin bu üretim zincirine zarar veremeyeceği bir ekosistemi hızlıca inşa etmek mecburiyetindeyiz.
“TÜRKİYE OLARAK İNANIN HER ZAMANKİNDEN DAHA GÜÇLÜYÜZ”
Bakan Kurum, deprem bölgesinde geçtiğimiz hafta 250 bininci konutun teslim edildiğini hatırlatarak asrın inşa seferberliğinin tüm dünyaya örnek olacak bir şekilde devam ettiğini belirtti: Türkiye inanın her zamankinden daha güçlü. Çünkü bunca ateş çemberi arasında bile tarihin en büyük depremine karşı çok önemli bir duruş sergiledik. Emin olun tüm dünyayı kendimize hayran bıraktık. Dünya hayran çünkü hiçbir ülke inanın bu kadar kısa bir süre içerisinde bu büyük dönüşümü başaramaz.
Çünkü Türk milletinden başka hiçbir millet emin olun bir Avrupa ülkesi büyüklüğündeki böylesi bir projeyi, neredeyse yarım milyon konutu 3 bin 500 şantiyede eş zamanlı yapamaz, inşa edemez. Bu başarı devletimizin başarısıdır. Bu başarı sanayicimizin, üreticimizin başarısıdır. Bu başarı bize inanan, bize güvenen aziz milletimizin başarısıdır.
Share this content: