SON DAKİKA: FOSEPTİK ÇUKURUNDAKİ SIR 60 YIL SONRA ORTAYA ÇIKTI: 800 BEBEK NEREDE?
İrlanda’nın batısındaki Tuam kasabasında, Katolik rahibeler tarafından yönetilen eski bir bekar anne sığınma evinin bahçesinde, kayıtlara geçmemiş 800 çocuğun cenazesinin gömülü olabileceği şüphesiyle kazı çalışmaları başlatılıyor.
FOSEPTİK ÇUKURUNA ATILMIŞLAR
1925 ile 1961 yılları arasında faaliyet gösteren ve Bon Secours Rahibeleri tarafından işletilen sığınma evine ait bahçede, Temmuz ayında başlayacak kazılarla, yaklaşık 5 bin metrekarelik alan araştırılacak. Kazılar, farklı nedenlerle sığınma evinde yaşamını yitirdiği öne sürülen bebeklerin izini sürmeyi amaçlıyor.
İddiaların merkezinde, yerel tarihçi Catherine Corless’ın 2014 yılında yaptığı araştırmalar yer alıyor. Corless, döneme ait 796 ölüm sertifikasına ulaştı ancak bu çocuklara ait herhangi bir mezar ya da resmi defin kaydı bulunamadı. Bu bulgular, bebeklerin kimliksiz şekilde bahçedeki foseptik çukurunda olabileceği ihtimalini gündeme getirdi.
İNSAN KEMİKLERİ BULUNDU
İrlanda hükümetinin desteklediği Bekar Anne Sığınma Evleri İnceleme Komisyonu, 2017 yılında yaptığı açıklamada, söz konusu alanda ve eski kanalizasyon sisteminde çok sayıda insana ait kemik kalıntısı bulunduğunu doğrulamıştı. Kalıntıların büyük bölümünün yeni doğan bebekler ve küçük çocuklara ait olduğu belirtildi.
Tuam’daki sığınma evi, İrlanda’daki benzer yapılar gibi, evlilik dışı hamile kalan ya da genç yaşta çocuk sahibi olan kadınlara yönelik Katolik kurumlar tarafından işletiliyordu. “Anne ve bebek evleri” olarak adlandırılan bu yapılar, yıllar boyunca hem kadınlara hem de çocuklara yönelik fiziksel ve psikolojik baskılarla gündeme geldi.
DNA ÇALIŞMALARI BAŞLATILACAK
Kazı çalışmaları sonucunda çocuk cenazelerine ulaşılması halinde, kimlik tespiti ve hayatta olan aile bireylerine ulaşılması için DNA çalışmaları yürütülecek. Yetkililer, bu sürecin adli boyutunun yanı sıra toplumsal bir yüzleşme anlamı taşıdığını da vurguluyor.
İrlanda’da son yıllarda Katolik kurumlara bağlı sığınma evleri ve yatılı okullarda yaşanan kötü muamele, istismar ve örtbas edilen ölümlerle ilgili çok sayıda araştırma yapıldı. Tuam’daki kazı, bu sürecin en çarpıcı halkalarından biri olarak görülüyor.
Share this content: